Gebelikte 29. Hafta

• 1 Ağustos 2025 03:05 yayımlanmıştır.
• ALIKEMAL tarafından yazılmıştır.

Gebelikte 29. Hafta

BEBEĞİNİZDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

29 haftalık olan bebeğinizin boyu yaklaşık olarak 38.6 cm, kilosu ise 1 kilo 150 gram ile 1 kilo 300 gram civarındadır.

Bebeğinizin ciğerleri dışarı çıktığında nefes alabilmek için gelişimini tamamlamak üzeredir. Beyni, solunumunu ve vücut ısısını kontrol edebilmeye başlamıştır. Bebeğinizin bağışıklık sistemi artık onu kendi başına koruyacak kadar gelişmiştir. Bebeğiniz doğduğunda her ne kadar bağışıklık sistemi onu koruyacak olsa da anne sütünde bulunan antikorlar bebeğinizi birçok hastalık ve virüsten koruyacaktır.

Gebeliğiniz süresince gelişen rahminiz bebeğiniz için oldukça elverişli bir ortamdır.

Ancak bebeğiniz büyüdükçe içinde bulunduğu alana sığmakta zorlanmaya başlayacaktır. Bu nedenle önceki haftalardaki gibi çok hareket edemeyecektir. Buna rağmen kasları ve kemikleri gelişmeye devam ettiğinden hareketleri oldukça güçlü olacaktır.

Yağ dokusu depolanmaya devam eder.

Bebeğiniz bu hafta gözlerini sağa, sola doğru hareket ettirebilir. Ses, ışık, koku ve tat gibi algılar daha da güçlenmiştir. Kemik iliği kan hücrelerinin yapımını tamamen gerçekleştirmeye başlamıştır. Bebeğinizin adrenal bezleri östrodiol (östrojenin bir formu) diye adlandırılan kimyasalı plasentadan üretir. Bu östrodiolün vücudunuzda prolaktin üretimini uyardığı düşünülmektedir ve prolaktin süt üretmenizi sağlar.  

Her geçen hafta bebeğinizin güçlü ve sağlıklı doğma olasılığını artırır.

Bebeğinizin beyni, ritmik şekilde nefes alabilmeyi ve vücut ısısını kontrol edebilir. Bu yüzden erken doğum olsa bile nefes almak için dışarıdan bir yardıma ihtiyaç olasılığı oldukça düşüktür. Kirpikleri büyümeye ve beyni gelişmeye devam eder. Araştırmacılar bebeğinizin beyin aktiviteleri sayesinde hayal edebileceğini bile iddia ederler.

BEDENİNİZDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

Vücudunuzdaki prolaktin düzeyi arttıkça, göğüsleriniz kolostrum salgılar.

Aynı zamanda prolaktinin sakinleştirici etkisi de vardır. Bu nedenle gebeliğin ilk ayındaki gibi dinlenmeye ve uyumaya ihtiyaç hissedebilirsiniz.

Bu dönemde yaklaşık olarak 8 ile 10 kilo aldınız.

Mesanenize baskı yapan rahminiz, tıpkı gebeliğin ilk dönemlerindeki gibi sık sık idrara çıkmanıza neden olabilir. Kabızlık ve mide yanması sorunu kaldığı yerden devam eder. Ancak bu durumun normal olduğunu unutmayın. Çok yemek yenmesi mide yanması, ekşimesi, hazımsızlık ve gaz gibi durumları tetikler. Aynı zamanda rahminizdeki basınç nedeniyle hemoroid sorunuyla da karşılaşabilirsiniz. Doğumdan sonra bu sorunlar ortadan kalkacaktır.

Ani baş dönmeleri yaşayabilirsiniz.

Bu nedenle daha yavaş hareket etmeli, yatağa yan tarafa doğru yatmalı, yataktan kalkacağınız zamanda önce oturup sonra ayağa kalkmalısınız. Böylece ani tansiyon iniş çıkışlarını ve baş dönmelerini önleyebilirsiniz. Bu dönemde yorgunluk hissiniz daha da artabilir. El ve ayaklarınızdaki şişkinliklerde artış görülebilir.

SAĞLIK & BESLENME

Bu dönemde bebeğinizin temel gereksinimlerini karşılamak için C vitamini, folik asit ve demir almanız oldukça önemlidir. Gebeliğinizin son üç aylık döneminde bebeğinizin kemiklerinin gelişimi için her gün 250 mg kalsiyum tüketmeniz gerekir. Doktorunuza danışarak kalsiyum açısından zengin olan besinleri öğrenin. Aynı zamanda magnezyum almaya da özen gösterin. Bakmanızda Fayda Var: Gebeliğin Üçüncü Döneminde Beslenme

Preeklampsi olabilir mi?

İdrarda gereğinden fazla albümin cinsi proteine rastlanması ve yüksek tansiyon Preeklampsi’nin göstergesi olabilir. Preeklampsi, genel olarak doğuma çok yakın bir dönem olan gebeliğin üçüncü döneminde görülür ve hafif atlatılır. Ancak ağır geçerse bu bebeğin gelişiminde sorun yaşanabileceğini gösterir. Bu durumda en iyi yol bebeği doğurmaktır. Bulanık görme veya lekeler görme, el ve yüzde aşırı şişlik, ani ve şiddetli baş ağrıları, karın üst bölgesindeki ağrılar preeklampsinin belirtileri olabilir. Bu durumda hemen doktorunuzla görüşmelisiniz. Bakmanızda Fayda Var: Preeklampsinin (Gebelik Zehirlenmesi) Belirtileri ve Çözüm Yolları Nelerdir?

Erken doğum olabilir mi?

Gebeliğin 24. haftası le 37. hafta arasında doğumun gerçekleşmesi erken doğum olarak adlandırılmaktadır. Rahminizin nedensiz açılması ve tıbbi gereksinimler dışında suyunuzun gelmesi erken doğumun işaretidir. Bu nedenle bu haftalar oldukça önemlidir. Genital enfeksiyon, plasentada sorunlar veya rahim boyu yetmezliği erken doğum nedeni olabilir. Erken doğum belirtileri: Vajinal akıntının çoğalması, vajinal akıntıda değişiklik, ağrı, adet ağrısı gibi sancılar, pelvik bölgesinde basınç, bel bölgesinde daha önce hissetmediğiniz ağrılar. Belirtilerden biriyle karşılaşırsanız hemen doktorunuzla paylaşmayı ihmal etmeyin. Bakmanızda Fayda Var: Erken Doğumun Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

SPOR & SOSYAL AKTİVİTE

Gebeliğinizin üçüncü döneminde daha da büyüyen karnınız nedeniyle hareket kabiliyetiniz kısıtlanmaya başlamış olabilir. Ancak hem enerji düzeyini artırmak hem de dolaşımı hızlandırma için egzersize devam etmek önemlidir. Rahminizin kalbinize giden ana damarlara baskı yapması ve kan akışını yavaşlatarak kan basıncını düşürmesi nedeniyle yere sırt üstü uzanmamaya özen gösterin. Bakmanızda Fayda Var: Gebeliğin Üçüncü Döneminde Spor & Sosyal Aktivite

CİNSELLİK

Bu dönem tıpkı ilk dönemde olduğu gibi libidonuzun azaldığı bir dönemdir. Karnınızın büyümesine bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel sorunlar (reflü, ödem ve nefes darlığı vb.) ve psikolojik değişimler cinsel isteğinizde azalmaya neden olabilir. Yaşadığınız tüm durumları eşinizle ve doktorunuzla paylaşmayı asla unutmayın. Kendinizi iyi hissettiğiniz sürece cinselliği yaşayabilirsiniz. Bakmanızda Fayda Var: Gebeliğin Üçüncü Döneminde Cinsellik