Zehra’nın Bebek Sevinci ve Lohusalık Hikâyesi!

Zehra’nın Lohusalık Hikâyesi!

‘Hamilelik mi, doğum mu yoksa lohusalık mı daha zordu derseniz, cevabım kesinlikle lohusalık!  Gebelik ve doğum hikâyemi okuduysanız, hemen nedenini anlatmaya başlayayım. :)'

'Zamanı başa saralım ve doğum anıma gidelim. Dürüst olmak gerekirse, bebeğimi kucağıma aldığım anda çıngınlarca bir sevgi seli yaşamadım. Aklım sadece sağlığındaydı. Hemşire temizleyip bana uzattığında emiyor değil mi, mama vermemeliyiz gibi cümleler kurduğumu hatırlıyorum... Eve döndükten sonraki ilk birkaç gün sadece ağlayan, besleyip uyutup altını değiştirdiğim bir canlıydı sanki. Ama zaman geçtikçe öyle bir bağ, öyle bir sevgi oluşuyor ki, tarifi imkânsız…’

'Emme Refleksine Sahip Olduğunu Görmek Şaşkınlık Vericiydi'

‘Benim en çok kaygılandığım konulardan biri emzirmeydi. Acaba sütüm gelecek mi, hemen emmeye başlayacak mı diye düşünürken, dünyaya gelir gelmez emme refleksine sahip olduğunu görmek şaşkınlık vericiydi. Doğumdan hemen sonra göğsüme koyduklarında sadece ama sadece emmeye çalışıyordu. Muhteşem bir görüntüydü…’

'Beslenme Rutinimi Değiştirmedim'

‘Emzirme ile ilgili kaygılarım olduğu için hamilelik haberini alır almaz araştırmalara koyulmuştum. Kimi kaynaklar gaz yapabileceği için şu besinlerden uzak durun diyor, bazı kaynaklar ise beslenmede özellikle dikkat etmeniz gereken bir şey yok, kısıtlamalar annenin psikolojisini zorlayacağı için sütü de etkileyebilir şeklinde görüş belirtiyordu. Bu yüzden ben de kendimi beslenme konusunda çok kasmamaya çalıştım. Normal rutinimde neler yediysem, lohusalığımda da aynı şekilde beslenmeye devam ettim. Ama tabii ki baharat ve şarküteri ürünlerini dikkatli tüketmeye, et ve tavuk gibi yiyeceklerin iyice pişmesine özen gösterdim. Doğumdan sonraki ilk haftalar sürekli tatlı krizine giriyordum. Hurma yiyerek ve bolca su içerek o süreci idare ettim. Ekmek çok fazla tüketen biri değildim zaten, o yüzden doğumdan sonra da aynı şekilde devam ettim. Laktoz bana dokunduğu için maalesef süt tüketemiyorum.’

'İlk Zamanlar Acemilikle Geçtiği İçin Neyin Neden Olduğunu Pek Anlayamadık'

‘Gaz problemi zaman zaman yaşadık. Ama çevreden duyduğumuz kadar şiddetli değildi. Zaten ilk zamanlar acemilikle geçtiği için neyin neden olduğunu pek anlayamadık açıkçası... Karın masajı ile gaz probleminin üstesinden geldik sayılır. Bir de kiraz çekirdekli patikleri ısıtıp giydiriyorum. O da baya iyi geliyor diyebilirim…’

‘Araştırmalarım neticesinde, banyo konusunda da tıpkı beslenme gibi iki farklı görüşün hâkim olduğunu fark ettim. Kimi göbek bağı düşmeden yıkamayın diyor, kimi yıkayabilirsiniz diyor… Biz de cesaret edip yıkayamadık zaten. Göbek bağı düşene kadar her gün silerek temizledik. Göbek bağı düştükten sonra da ilk banyomuzu yaptırdık.’

'Bebekler Düzeni Seviyor'

‘Doğum yapan her annenin ağzından düşürmediği kelimeye gelelim, uykusuzluk. Bir kere şunu kabul etmek gerekir, yenidoğan = uykusuzluk demekmiş. Tabii ki her bebeğe göre bu durum değişebilir ama bazı şeyler sabit. Mesela her iki saatte bir emzirmek gibi... Bazen bebek iki saatten erken de uyanabiliyor. Ben doğumdan sonraki ilk geceyi çekirdek ailemle geçirmeyi tercih ettim. Eşim, bebeğim ve ben… Sonraki gün annelerimiz geldi ama bu durum uyumama pek yardımcı olmadı çünkü Ali Alex hep beni istedi :) Derken neredeyse 1 ay geçti ve danıştığımız hemşire uyku rutini hakkında bizi bilgilendirdi. İlk ayı atlattıktan sonra günümüz sabah 07:00’da başlayıp, akşam 21:00 gibi bitmeye başladı. 2 saat uyuma, 1 saat emzirme ve alt değiştirme... Gece 00:00 ve 04:00’da tekrar emzirip döngümüzü tamamlıyoruz. Bu süreçten şunu anladım ki bebekler düzeni seviyor. Kesinlikle bir rutin oluşturulmalı. Bu arada benden size tavsiye, eğer uyuyabiliyorsanız günleri bebeğinizle birlikte siz de uyuyun.'

'En Zorladığım Dönem Lohusalıktı'

‘Doğumdan sonra en çok zorlandığım konu lohusalığın ta kendisiydi! Hemoroid, uykusuzluk, ağlayan bir bebek ve mastitin kıyısından köşesinden dönmem beni epey zorladı. Bir de bunların üstüne Ali Alex’in 25 günlükken idrar yolu enfeksiyonu olduğunu öğrenmek, bebeğimin acı çektiğini görmek gerçekten çok zordu.’

'Uykusuzluk Depresyonun Temeliymiş'

‘Uykusuzluk depresyonunun temeliymiş. İlk günler hormonlar beni ele geçirmişti. Yaptıklarımın farkında olup, kendimi durduramıyordum. Tam bir panter anne modundaydım. Sürekli ağlaması, uyumaması beni epey zorlamıştı. Hem bebeğimi anlayıp, hem de kendime bakmaya alışmam biraz zaman aldı. Tam toparlanır gibi olduğumda, idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle hastanede kalmamız beni yine dibe çekmişti. Hastaneden çıkarken ben bu çocuğa nasıl bakacağım, yetebilecek miyim gibi düşünceler beynimin içinde dönüp duruyordu. Çevremdeki insanlar hepsi geçecek gibi cümlelerle telkinde bulunduğunda sinirleniyordum sadece… Realist bir insan olarak, bunun geçmesinin 18 sene süreceğini düşünüyordum. Akışına bırakıp, alışmam gerek diyerek kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Ama şimdi genel durumu değerlendirdiğimde, bir kısmı geçti diyebilirim...'

‘Size Tavsiyem…’

‘İlk zamanlar gününüz sadece beslenme, alt değiştirme ve uyku ile geçiyor. Yaklaşık 1,5 aylık bu süreçte bebek uyurken anne de muhakkak uyumalı, kısa da olsa çok iyi geliyor. Bu arada, profesyonel destek kesinlikle hayat kurtarıyor. Emzirme ve bebek bakımı ile ilgili bir hemşireden danışmanlık alıyoruz. Böylece taze bilgi edinebiliyoruz. Son olarak hamileliğinin başında olan ve bu satırları okuyanlara söyleyecek bir çift lafım var; fazla kilo almamanızı, sağlıklı beslenmenizi ve spor yapmanızı şiddetle öneriyorum!'

*Zehra'nın hamilelik, doğum ve doğum sonrası fotoğraflarını çekerek bu güzel kareleri ortaya çıkartan Gözde Kargül'e çok teşekkür ederiz. (@gozdekargul_photography)