Gebelik Döneminde Anne Adayına Ne, Neden Söylenmez?
Gebe kadınlara söylenmeyecek sözler, kurulmayacak cümleler üzerine günlerce konuşmak mümkün ancak en temel olanlar üzerinde durmak daha fayda sağlayacaktır.
Gebelik Döneminde Anne Adayına Ne, Neden Söylenmez?
Gebelik, bir kadının geçirdiği hem en özel hem de en hassas dönemdir. Değişen hormon dengesi, daha sağlıklı ve dikkatli beslenmeye odaklanma, alınan kilolar ve psikolojik etkiler derken, bir kadın için oldukça zorlayıcı bir dönem. Hormonsal dengelerin tamamen bozulması suretiyle, insanın beynini ve aslında tüm benliğini geçici olarak esir alan, akıl ve zekadan bir miktar uzaklaşan süreçtir. Bu duruma bir de yakın çevredekilerin tuhaf soruları eklenince gebelerin sınırları zorlanıyor. Elbette ki bu dönemi gayet stressiz, rahat atlatanlar muhakkak ki vardır ama bu söylemler karşısında onlarda zorda kalıyorlardır. Gebe kadınlara söylenmeyecek sözler, kurulmayacak cümleler üzerine günlerce konuşmak mümkün ancak en temel olanlar üzerinde durmak daha fayda sağlayacaktır. Peki, Gebelik döneminde anne adayına ne söylenmez?...
“Zamanın varken keyfine bak”
Bu cümle genellikle “Bebek doğduktan sonra kendine ayıracak 5 dakikan bile olmayacak!” anlamına gelir. Fakat karşınızdakini kötü hissettirmekten başka bir işe yaramadığı ise kesindir. Sanki artık hayatını rahat geçireceği son evreymiş gibi bir algı yaratır.
“Bebeğini emzireceksin, değil mi?”
Emzirmek bebek ve anneler için oldukça sağlıklı olsa da kişilerin kendi kararlarını kendilerinin vermesi gerekir. Kimi anne çalışmak durumunda kaldığında sütünü sağıp, başkasının bebeğine içirmesi için evde bırakacaktır. Emzirmediği takdirde dünyanın en kötü annesi olacağı hissini yaratmamalısınız. Bırakın da bebek dünyaya geldikten sonra kendisi karar versin.
“Erkek mi istersin, kız mı?”
Ben yalnızca sağlıklı bir çocuk isterim. Hadi oğlum olsun istiyorum. Peki, sonra? Hediye almak için soruyorsa birisi, garanti renklerde bir hediye alsın. Mesela üst baş ve battaniyeyi beyaz alabilir. Öyle ki bebeğin beyaz giymesi ayrı bir masumluk katacaktır. Onun dışında anneye yardımcı, bebekli bir hayatı kolaylaştıracak bir şeyler de alınabilir. Aslında en güzeli bu durumda “sağlıkla gelsin” demektir. Cinsiyet tercihi de sorulmamalıdır. "Kız mı? Olsun üzülme ikincisi erkek olur inşallah." gibi. Önemli olan bebeğin sağlıklı olmalısıdır.
“Aaa! Sen de gebelik varisi mi var?”
Emin olun kendisi hiç fark etmemişti; iyi ki siz söylediniz (!) Gebeliğe bağlı olarak görülen varisler, çizgiler ve çatlakların fark edilmemesi neredeyse imkansız bir durumdur. Bir de siz hatırlatıp rahatsızlıkların üzerine neden tuz biber ekiyorsunuz ki?
“İnanmıyorum! Patlayacak gibi görünüyorsun!”
“Seni son gördüğümden beri çok şişmişsin.” Genelde gebeliğinin son haftasındakilere söylenen bu söz fazlasıyla incitici olabilir. “Daha 5. ayında değil misin? Çok ama çok kilo almışsın.” tarzındaki cümleler ise tam bir ömür törpüsü. Kadına adeta 4 ay daha beklemeden içindekini çekip çıkarma hissi veriyor. Moral vereceğiniz yerde canını sıkacağınızı bilerek hareket etmelisiniz. Kadın zaten gününün büyük bir bölümünü aynalarla konuşarak geçiriyor ve bu onu daha da gerecektir.
“İkiz mi olacak? Desene ellerin hep dolu olacak!”
“Karnın abartısız öyle büyümüş ki ikiz bebeklerin olabilir.” Bir değil de iki tane doğuracak olmak zevk mi veriyor sanıyorsunuz? Tabii ki hayır! Anne zaten kaygılanıyor "nasıl yetişebilirim?" diye. Bir bebeğe nasıl bakacağını hayal ederken, ikiz bebek sahibi olacağını yeni öğrenen bir anne adayına bu cümleyi kurduğunuzda endişesini daha da arttırmaktan başka bir şey yapmazsınız. Unutmayın ki karşınızda bir kadın rolünden çıkıp annelik rolünü üstlenmeye çalışan bir birey var ve hakikaten hassastır. Bir de “ailede ikiz var mı?” sorusu yapıştırılıyor sonrasında. İkiz bebek söz konusu olunca sorulan bu sorunun ucu rahatsız edici bir yere ulaşabilir. Şahsen karşınızdaki “Tüp bebek mi?” demeye çalıştığınızı sanabilir.
“Çocuk planlı mı oldu?”
Sizce fark eder mi? Olmuş ve kadın halinden memnun. “Hayır, planlamamıştık; oldu işte bir anda” dese ne olacak ki? Bebeğe bakamayacağını düşünerek evlatlık mı alacaksınız? Bu bilginin kime ne yararı var?
“Normal doğumdan korkuyor musun?”
Birisi söyleyene kadar bu durumdan korkmaz kimse. Korku genlerimizde olmadığı gibi sonradan öğrenilir. Çocuklarımızdan biliyoruz. Doğum korkusu nedir ki? Sancıdan mı korkacak bu kadın? O yaşına kadar hiç mi regl sancısı çekmemiş? Dünyaya bebek getiriyor; biraz zahmetli olması tabii ki doğal ki öyle korkunç bir durum değil. Aksine tarifi imkansız bir deneyim.
“Ee sen hala doğurmadın mı?”
Yok doğurmadı. O biraz daha içinde saklamak istiyor. O nedenle 1 – 2 ay daha geç doğuracak. Sizce o kadın o an size nasıl bir cevap vermeli? Her şeyin bir zamanı var elbette!
“Karnını elleyebilir miyim?”
Yakın dostlar sormaz ve istemez bunu. Anne adayı, arkadaşının elini tutar ve “burada bak! Hissediyor musun?” der. Bazı dış kapının mandalları ise dan diye sorarlar. “Hayır!” desen olmaz ama ellemesini de istemiyorsundur.
İçeriği
- Beğendim
- Beğenmedim
Hafta hafta bedeninde ve bebeğindeki gelişmeleri ücretsiz takip et. Seni en iyi ifade eden seçeneğe tıklayarak, değişimleri haber almaya başla!
Gebe.com hesabım var