Annelik Duygusunun Yarattığı Anksiyete ile Baş Etme Yolları

Anne olmak bütün sevinçler bir yana, büyük bir sorumluluk duygusu aynı zamanda. Bu sorumluluk duygusu ve çocuklara beslenen sevgi ise bazı annelerin endişeler yaşamasına neden oluyor. Kaygı durumundan kaynaklı duygular ise genellikle oldukça olumsuz. Öfke, tedirginlik, üzüntü, hayal kırıklığı gibi… Öte yandan bir annenin çocuğu için endişe duyması son derece normal. Ancak bu endişe anksiyeteye dönüştüğünde bu durum hem anne hem de bebek için zararlı olabilir. Bu nedenle annelerin endişelerini yatıştırması ve anksiyeteyle başa çıkması gerekir. Biz de annelik duygusunun yarattığı anksiyete ile baş etmenin yollarını yazdık. Neler yapmalısınız?

Annelik Duygusunun Yarattığı Anksiyete ile Baş Etme Yolları

1. Kaygılarınızın farkında olun; endişe ve kaygı arasında fark vardır

Kaygı, yalnızca sizin deneyimlediğimiz bir şey değil. Pek çok anne adayı ya da anne de kaygı bozukluğu durumunu yaşıyor. Ancak endişe ile kaygı arasında bir fark olduğunu unutmamalısınız. Endişe daha proaktif olma eğilimindedir. Örneğin, ebenizle randevunuz olduğunu ve gerçekten geç kalacağınızdan endişelendiğinizi varsayalım. Bu endişe muhtemelen o sabah biraz daha hızlı hareket etmenize ve fazladan birkaç dakika ayırarak kapıdan çıkmanıza neden olacaktır. Gitmeniz gereken yere gittiğinizde ise endişe azalır. Ancak kaygı, olmayacak şeyleri sürekli düşünmek ve bu düşünceler nedeniyle kendinizi kötü hissetmektir. Kaygılarınızın farkına varın ve size olumsuz duygular hissettirmesine izin vermeyin. Hepimizin korkuları ve endişeleri vardır. Anne olduğunuzda ise bunlar doğal olarak biraz daha artar.

2. Kendi isteklerinizi görmezden gelmeyin, kendinize zaman ayırın 

Anne olduğunuzda hayatınız değişir, yepyeni bir sorumluluğunuz vardır. Ancak zaman zaman bundan sıyrılıp aslında doğumdan hatta hamilelikten önce nasıl biri olduğunuzu hatırlamanız gerekiyor. Bu sizi kaygılarınızdan uzaklaştıracaktır. Hepimizin biraz dinlenmeye ve kendine vakit ayırmaya ihtiyacı var. Bu nedenle isteklerinizi kaygılarınız nedeniyle görmezden gelmeyin. Kontrolünüz dışında gelişebilecek durumlar için kaygı duymayın.

3. Annelikte, yaşanılan bu durumun normal olduğunu unutmayın

Ne yazık ki, günümüzde kontrolümüz dışındaki birçok nedenden ötürü duyulan kaygı çok daha yaygın. İnsanlar olarak üzerimizde her zamankinden daha fazla baskı var. Öte yandan birçok insanın sosyal medya hesaplarında “benzersiz” gözüken annelik deneyimlerine maruz kalıyoruz ve ister istemez kendimizi onlarla kıyaslıyoruz. Bu da kaygıların ortaya çıkmasına neden oluyor. Ancak bu sizin ne kadar iyi bir anne olduğunuzu ölçmek için kullanabileceğiniz bir şey değil. Bu nedenle kendinizi kimseyle kıyaslamayın. Annelikte yaşanan bu kaygı durumu son derece normal. Sosyal medyada insanlar sıkıntısız gözükse de durumun aslında böyle olmadığını bilin.

4. Kaygılarınızın hayatınızı kontrol etmesine izin vermeyin

Zaman zaman endişenizin annelik deneyiminizi etkilediğini hissediyorsanız, yalnız değilsiniz. Endişeli olduğumuzda, bu durumlar geçene kadar hissetmemiz gerekmeyen duyguları hissederiz. Örneğin, bebeğiniz kızamık geçirebilir ve bunun gerçekten kötü bir şey olduğu konusunda endişeli hissedebilirsiniz ve büyük olasılıkla tamamen gereksiz olan en kötü senaryoları hayal edersiniz. Ancak bu kaygılarınızın sizi yönettiğinin bir göstergesi. Durum ne olursa olsun kaygılarınızın sizi yönetmesine izin vermeyin ve mümkün olduğunca pozitif düşünmeye çalışın.

5. Kaygınızı hafifletmek için nefes egzersizleri yapın

Anksiyeteyle baş etmek için yapabileceğiniz şeylerden biri de nefes egzersizler. Nefes egzersizleri, endişeli hissettiğinizde sinir sisteminizi sakinleştirmeye yardımcı olur. Vücudunuza “Her şey yolunda. " sinyalleri gönderirsiniz. Bunu stresli olduğunuzda veya sinirli olduğunuzda uygulayabilirsiniz. Burnunuzdan dört saniye boyunca karnınıza doğru sürekli nefes alın. Sonra sekize kadar sayarak ağzınızdan nefes verin. Dört tekrarla başlayın ve kendinizi daha güvende hissettikçe tekrarları artırın.

 

6. Sayı sayma egzersizleri uygulayın

Basit rahatlama egzersizlerinden biri de sayma egzersizi. Örneğin, 100'den geriye doğru saymak gibi bir egzersiz, kendinizi aşırı düşünmekten alıkoymanın ve bu düşünce döngüsünün kapısını kapatmanın harika bir yolu olabilir.

7. Daha az kafein tüketmeye çalışın

Endişeye yatkınsanız, kafeinin adrenalin salınımını tetiklediğini ve sinir sistemini uyardığını bilmek önemli. Anksiyete ile deneyimlediğiniz öfke gibi duygular kafein kullanımıyla tetiklenebilir. Bu nedenle eğer fazla tüketiyorsanız daha az kafein tüketmeye çalışın.

8. Profesyonel yardım alın

Eğer kaygı seviyeniz giderek yükseliyor ve başa çıkamadığınızı düşünüyorsanız, yardım almaktan çekinmeyin. Anksiyete birçok kişinin yaşadığı bir durum. Bu nedenle hem kendi sağlığınız hem de bebeğiniz için profesyonel yardımı düşünebilirsiniz.

Bonus: Unutmayın, çocuğunuz siz ne hissederseniz onu hisseder.

Anne ve bebek arasındaki güçlü bağ nedeniyle çocuğunuz sizin hissettiğiniz duygulardan etkilenebilir. Anksiyetenin yaşattığı huzursuzluk ve benzeri duygular bebeğinizi de etkiler. Bunun farkında olup kendinizi rahatlatmanın yollarını arayabilirsiniz.

Bu içerik Listelist.com tarafından hazırlanmıştır.